Okyanus suyu neden içme ve mahsul sulama için kullanılamıyor?

Okyanus suyu, ağırlıklı olarak sodyum klorür (ortak tuz) olmak üzere yüksek konsantrasyonlarda çözünmüş tuzlar içerir. İnsanlar ve bitkiler temel minerallere ihtiyaç duysa da deniz suyundaki tuz içeriği, tüketime veya sulamaya uygun olandan önemli ölçüde daha yüksektir .

Deniz Suyu İçmek:

- Dehidrasyon: Deniz suyu tüketmek, yüksek tuz konsantrasyonu nedeniyle dehidrasyonu daha da kötüleştirebilir. Böbreklerin fazla tuzu atmak için daha fazla çalışması gerekir, bu da vücuttan net su kaybına yol açar.

- Elektrolit dengesizliği: Yüksek tuz içeriği vücuttaki hassas elektrolit dengesini bozabilir ve potansiyel olarak kas krampları, mide bulantısı ve kafa karışıklığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Mahsul Sulaması:

- Tuz birikimi: Sulama için deniz suyu kullanıldığında, toprakta tuz konsantrasyonu yavaş yavaş birikir, bu da toprağı daha az verimli hale getirir ve bitki büyümesine daha az elverişli hale getirir. Bu olaya tuzlanma denir.

- Besin eksikliği: Deniz suyu, bitkilerin uygun büyüme ve gelişme için ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden yoksundur. Deniz suyu nitrojen ve fosfor gibi bazı besinleri içerse de bunların konsantrasyonları optimum bitki gelişimi için yetersizdir.

- Daha az su alımı: Topraktaki yüksek tuz konsantrasyonları bitkilerin su alımını azaltabilir. Bu durum su stresine, büyümenin yavaşlamasına ve mahsul veriminin azalmasına yol açabilir.

Okyanus suyunu içme ve mahsul sulama amacıyla kullanılabilir hale getirmek için, fazla tuzun ve diğer yabancı maddelerin uzaklaştırılması amacıyla tuzdan arındırma işleminden geçmesi gerekir. Tuzdan arındırma tesisleri, deniz suyundan tatlı su üretmek için ters ozmoz ve damıtma gibi ileri teknolojilerden yararlanır. Ancak bu süreçler enerji yoğundur ve maliyetli olabilir; bu da tuzdan arındırılmış suyu, tatlı su gölleri, nehirler ve yeraltı suyu gibi geleneksel kaynaklarla karşılaştırıldığında nispeten daha pahalı bir tatlı su kaynağı haline getirir.